3 Aralık 2010 Cuma

biraz rahatlamak için siz de dinleyin

deli gibi uğraştığım ödevi hoca almadı. daha önce tam olarak ne istediğini, nasıl olması gerektiğini çok sordum ama net bir şey söylememişti. sinirlerimin son haddini zorlayarak yapmıştım bu ödevi, gecenin bi yarısında ben bu saçma ödevle uğraşıyorken o adam mışıl mışıl uyuyo diye de söyleniyordum "uyuyamayasın inş diye!". neyse sonuç kabul etmedi erteledi falan filan.şimdi en baştan tekrar başlıcam.

sonra okuldan çıktım gitmem gereken bi doktor randevum vardı. aceleyle para çekmeyi de unutmuştum. akbilimdeki son parayla kadıköye gidebileceğimi umut etmiştim. otobüse biner binmez hayal kırıklığı tabi. hatta ayağım kaydı otobüsten sinirle inerken babetim ayağımdan kaydı çıktı. arkama bakmadan nasıl gittiğimi ben biliyorum, gerçi bi de görenler!

sonra vapurda canım acayip simit istedi. aldım simidi ama benim telli dişlerim o kadar sert bi simidi çiğneyecek kapasitede değil tabi. sonra yanımda çay içen amcaya ikram edermişçesine "ister misiniz?" dedim:) amca teşekkür etti daha sonra yemediğimi görmüş olacak ki "inerken martılara at sen o simidi" dedi. biraz zaman geçince yavaş yavaş indim aşağı. martılara fırlattım denizde taş sektiricesine. ama bir martı bile kaale almadı beni.

karaya indiğimde de pisi pisi dediğim kediler bile dönüp bakmamıştı...

ardından benle iddalaşan bi seyahat acentası çalışanı da ayrı bi olaydı. bidaha oraya gideyim özellikle onu bulup yaptığı hatayı yüzüne vurucam!

sonra otobüste yanımda oturan teyze ve torunu. ikili koltukta üç kişi oturduk. en sonunda da beni yanından kaçırtmayı başardı. yanına geçtiğim teyze ise ayrı bi olaydı. sanki haftalardır su altına girmemiş gibi ter kokuyordu. bunu düşünüp o insandan rahatsız olmak bile kendimi kötü hissettirmişti. teyze de inatla benle konuşmak istiyordu. koltuğun iyice ucuna gidip uyuyo rolü yapmak zorunda kaldım az az nefes alarak.. son 20 dakika kala kendimi başka koltuğa attım.

şimdi ise içimde buruk ifade edemeyeceğim bi hisle gidip uyuyacağım..

aslında sevgilim var ama yok gibi bi his..

Hiç yorum yok: